ÖZET
Amaç:
Pelvik taban hastalıkları tüm yaş gruplarındaki kadınları etkiler ve ekonomik kayıpla birlikte kötü hayat kalitesine neden olur. Bu çalışmada kliniğimize başvuran kadınların doğum şekli ile pelvik kas egzersizleri ve pelvik taban hastalıkları arasındaki ilişki hakkındaki yaklaşımlarını incelemeyi amaçladık.
Yöntemler:
Çeşitli şikayetlerle jinekoloji polikliniğimize başvurmuş 1316 kadın uzman bir jinekolog tarafından sorgulandı. Yaş, evlilik durumu, eğitim, sağlık sigortası, menapoz durumu, parite, doğum şekilleri, doğum kiloları ve alt üriner sistem semptomları gibi demografik bilgiler sorgulamaya dahil edildi. Sonrasında tüm katılımcıların pelvik taban hastalıkları riski hakkında bilgilerini ölçmek amacıyla modifiye sözel Pelvik Risk Bilgi Skoru (PRBS)’nu tamamlamaları istendi.
Bulgular:
Ortalama modifiye PRBS 4,95±2,5 idi. Hastaların %26,8’i stres üriner inkontinans (SUI)’a sahipti. Hastaların %14,3’ünde ani sıkışma hissi ve %19,8’inde sık idrara çıkma mevcuttu. Hastaların %11,1’i evre>2 pelvik organ prolapsusu (POP), %7,4’ü hiç pelvik kas egzersizlerini hiç duymadığını ve % hastaların 17,6’sı hiçbir sağlık personeli tarafından pelvik kas egzersizleri hakkında bildirilmemişti. PRBS multipar kadınlarda primiparlardan anlamlı ölçüde yüksekti (p<0,0001). Vajinal doğum PRBS’yi sezaryene gore önemli ölçüde yükseltti (p=0,006) ve sezaryen olmuş olan kadınlar nulliparlara gore anlamlı ölçüde artmış PRBS sahipti (p<0,0001).
Sonuç:
Epizyotomi varlığı, menapoz, alt üriner sistem semptomları ve POP PRBS’yi anlamlı olarak arttıran faktörlerdir.