ÖZET
Amaç:
Biz çalışmamızda 2007-2012 yılları arasında diyabet polikliniğimize başvuran 200 tip2 diabetes mellituslu hastanın başvuru anındaki HbA1c, diyabet yaşı, Body Mass Index (BMI), bel çevresi, mikroalbuminüri ve dislipidemi değerleri ile makrovasküler komplikasyonların arasındaki ilişkiyi araştırdık.
Yöntemler:
Çalışmamızda hipertansiyon %71,5, koroner arter hastalığı %26,0, periferik arter hastalığı %6,5, serebrovasküler hastalık %4 olarak bulunmuştur.
Sonuç:
Çalışmamızda glisemik kontrol ve diyabet yaşının tip 2 diyabetin makrovasküler komplikasyonların ortaya çıkmasındaki en önemli iki neden olduğu görülmüştür.
Bulgular:
Bir çok çalışmada glisemi kontrolünün komplikasyon sıklığını azalttığı gösterilmiştir. Çalışmamızda da çıkan en önemli sonuçlardan biri glisemik kontrolün makrovasküler komplikasyonlar üzerindeki olumlu etkisiydi. HbA1c düzeyi 8 ve üstünde olan olgularda hipertansiyon ve koroner arter hastalığı sıklığını, HbA1c %8’in altında olan olgulara göre anlamlı derecede daha fazla bulduk. Diyabet süresi ile makrovasküler komplikasyon gelişimi arasında ilişki bilinmektedir. Glisemik maruziyetin süresinin bu süreçte ana neden olduğu düşünülmektedir. Çalışmamızda diyabet süresi 5 yıl üzerinde olan olgularda 5 yıl ve altı olan olgulara göre makrovasküler komplikasyon sıklığı anlamlı derecede yüksek saptandı. Hipertansiyon ve koroner arter hastalığı gelişimiyle diyabet süresinin istatiksel olarak anlamlı derecede paralel olduğu görüldü. Diyabet yaşı 5 yıl üzerinde olanlarda periferik arter hastalığı ve serebrovasküler hastalık sıklığı yüksek saptanırken istatistiksel olarak anlamlı saptanmadı. Obezite tip 2 diyabet gelişimi için önemli risk faktörlerinden olup kardiyovasküler hastalıklar açısından bağımsız bir risk faktörüdür. Bizim çalışmamızda BMI ve bel çevresi grupları ile komplikasyonlar arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Lipid düzeyleri ile makrovasküler komplikasyonlar arasındaki ilişki birçok çalışmada gösterilmiştir. LDL kolesterol yüksekliği, HDL kolesterol düşüklüğü, trigliserid yüksekliği ateromatöz süreci hızlandırmaktadır. Çalışmamızda total kolesterol, LDL ve HDL kolesterol grupları arasında anlamlı bir farklılık saptanamamıştır. Yalnızca trigliserid düzeyi yüksekliği ile hipertansiyon arasında anlamlı ilişki saptanmıştır. Mikroalbuminüri diyabetli hastalarda kardiyovasküler hastalık için risk faktörleri kompleks sendromunun önemli bir komponenti ve yaygın endotel hasarının göstergesi olarak düşünülmektedir ve diyabetli hastalarda nefropatiye yol açmaktadır. Mikroalbümin tip 2 diyabette kan basıncı ve sigara gibi diğer faktörlerden bağımsız bir risk faktörüdür. Bizim çalışmamızda da makrove mikroalbuminüri ile hipertansiyon ve koroner arter hastalığı arasında anlamlı derecede ilişki gözlendi.