ÖZET
Amaç:
Onkolojik tanı ve tedavilerdeki gelişmeler sağkalımı artırmakta ve hastalığın remisyonunu sağlamaktadır. Bununla birlikte uzamış sağkalım ikincil primer malignitelerin gelişmesi olasılığını da artırmaktadır. Bu makalenin amacı kanser tanısı konulmuş, tedavi almış ve takip edilen hastalarda ikinci tümörün birinci tümörle ilişkili olup olmadığını ve sağkalım sürelerini değerlendirmek, bu hastaların takibinde neler yapılabileceği konusunda önerilerde bulunmaktır.
Yöntemler:
Ocak 2011 ile Aralık 2017 tarihleri arasında, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyasyon Onkolojisi ve Tıbbi Onkoloji polikliniklerine başvuran, 6 aydan uzun süreli takipleri olan, 9892 hasta dosyası retrospektif olarak incelendi. Yüz yirmi bir hastada multiple primer tümör (MPT) olduğu saptandı. Tümörün hangi organlarda oluştuğu, ne zaman geliştiği, hastaların cinsiyeti, yaşı, metastaz, sağkalım oranları araştırıldı. Veriler Excel’de toplanarak SPSS 22.0 programına aktarıldı.
Bulgular:
56 (%46) kadın, 65 (%54) erkek hasta vardı. Kadın hastaların yaş ortalaması 58, erkek hastaların ise 64 olarak bulundu. Her iki cins için ortanca yaş 63 (37-82) olarak tespit edildi. Hastaların 89’unda (%74) ikinci tümör metakron, 32’sinde (%26) senkron olarak saptandı. Çoklu MPT görülme oranımız %1,22 idi. Kadınlarda meme-meme kanseri; erkelerde larenks-akciğer kanseri çiftleri ön planda gözlendi. 81 (%67) hastada sigara içme öyküsü; 18 (%15) hastada alkol kullanma alışkanlığı öyküsü vardı. Senkron ve metakron tümörlerde en sık metastaz iskelet sisteminde gözlendi. Senkron tümörlerde medyan genel sağkalım 51 ay, metakron tümörlerde 72 ay olarak saptandı.
Sonuç:
Kanser tanısı almış bir hastada ikinci bir kanser gelişimi, kanser tanısı almamış kimselere göre daha fazladır. Hastaların erken teşhis edilmesi ve sağkalımın uzaması ile ikincil tümöre yakalanma sıklığı artabilmektedir. Bu nedenle kanser tanısı almış hastaların takipleri sırasında ortaya çıkan yeni yakınmalar önemsenmeli ve ikincil tümörler göz önünde bulundurulmalıdır. Özelikle metakron tümörleri erken saptamak için kanserli hastalarda uzun süreli takibin sağkalıma katkısı olacağını düşünüyoruz.