ÖZET
Amaç:
İleri evre over kanserli hastalarda primer debulking cerrahisi (PDS), neoadjuvan kemoterapi sonrası cerrahisi (NAC), aralıklı debulking cerrahinin (IDS) uzun dönem sağkalım açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır.
Yöntemler:
2001-2014 yılları arasında yumurtalık kanseri nedeniyle opere edilen hastalardan evre 3 olanlar çalışmaya alındı.
Bulgular:
Toplam 378 hasta, 191’i (%50,5) PDS, 187’si (%49,5) IDS olarak ayrıldı. PDS grubu ile karşılaştırıldığında, IDS grubunda optimal cerrahi (rezidüel <1 cm) performansı daha yüksek (%83-%65, p<0,001), ameliyat sırasında üst batında makroskopik tümör görülen hasta oranı daha az (%12-%46, p<0,001), 1 litreden fazla intraabdominal asit daha az (%2-%64, p<0,001), postoperatif (30 gün içinde) eksitus daha az (0-5), bağırsak rezeksiyonu/kolostomi oranı daha az (%3-%11, p=0,001) izlendi. Ortanca takip süresi 43 (1-161) aydı. Genel sağkalım (GS), PDS grupta daha uzundu [56,8 ay (%95 CI: 48,2-65,4) vs 43,5 (%95 CI: 38,1-48,8), log-rank testi p=0,026]. Rezidüel hastalık ≤1 cm ve >1 cm olan her iki alt grupta PDS üstündü (sırasıyla 64,9 ay 44,6, p=0,008; 41,6-25,3, p=0,044). 8 yıllık GS oranı, PDS hastalarında daha yüksekti (%31,8’e karşılık %12,7). Çok değişkenli Cox analizine göre, yaş, suboptimal cerrahi, IDS ve üst batın bölgesindeki tümör varlığı, kısa GS süresi ile ilişkili bağımsız faktörlerdi (sırasıyla tehlike oranı: 1,013; 1,606; 1,456 ve 1,495).
Sonuç:
FIGO evre 3 over kanserli hastalarda neoadjuvant-kemoterapi, tümör yayılımını azaltmada, cerrahi morbiditeyi azaltmada ve optimal storedüksiyonun azaltılmasında yararlıdır. Ancak uzun dönem sağkalım oranları primer cerrahi grubuna göre daha kısa bulundu.