ÖZET

Miyokard enfarktüsü günümüzde en önemli mortalite ve morbidite sebebi olmaya devam etmektedir. Karotis intima media kalınlığının (KIMK) aterosklerozla ilişkisi, birçok çalışmada gösterilmiştir, fakat genç populasyonda karotis görüntüleme ile kardiyovasküler olayları araştıran bir çalışma mevcut değildir. Çalışmamızda, genç yaşta ST-elevasyonlu miyokard enfarktüsü (STEME) geçirmiş olan hastalar ile, aynı yaş grubunda normal koroner arterlere sahip olan bireylerin karotis görüntülemeleri değerlendirildi.

Çalışmamıza dahil edilen 160 hasta, 45 yaş altı, STEME geçirmiş 115 hasta ve kontrol grubu olarak koroner anjiyografi ile koroner arterleri normal olarak saptanan 45 hastadan oluşuyordu. Tüm bireylere karotis ultrasonografisi yapıldı ve hastalar KIMK ve plak varlığına göre yüksek riskli ve düşük riskli karotis görüntüleme olacak şekilde 2 gruba ayrıldı. İki grup da geleneksel risk faktörleri ve STEME’nin bağımsız prediktörleri açısından incelendi.

STEME geçirmiş genç hastalarda hem KIMK (0,87±0,28, vs 0,70±0,16, p<0,001) hem de karotis plak varlığı (14,8% vs 2,2%, p=0,024) kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek tespit edildi. Diğer geleneksel risk fak- törlerinden bağımsız olarak, KIMK’de 0.1 mm artış, STEME için %42 oranında artışla ilişkili bulundu. Benzer olarak, yüksek riskli karotis görüntüleme grubunda olmanın, düşük riskli gruba göre STEME açısından 9,2 kat artmış riskle ilişkili olduğu gösterildi.

Genç yaşta, geleneksel risk faktörlerinden bağımsız olarak, KIMK ve karotis plak varlığı, kardiyovasküler olaylar açısından prediktif değere sahiptir.