Fetal Anomalilere Bağlı Gebelik Terminasyonunda Yıllar İçerisinde Değişen Eğilimler
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Orijinal Araştırma
P: 149-154
Mayıs 2021

Fetal Anomalilere Bağlı Gebelik Terminasyonunda Yıllar İçerisinde Değişen Eğilimler

İstanbul Med J 2021;22(2):149-154
1. Karadeniz Technical University Faculty of Medicine, Department of Perinatology, Trabzon, Turkey
2. Karadeniz Technical University Faculty of Medicine, Department of Gynecology and Obstetrics, Trabzon, Turkey
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 15.11.2020
Kabul Tarihi: 05.03.2021
Yayın Tarihi: 22.04.2021
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Kliniğimizde Ocak 2015-Ekim 2020 yılları arasında yapılan fetal anomalilere bağlı gebelik terminasyonlarının endikasyonlarını incelemek ve yıllar arasındaki farklılıkları belirlemektir.

Yöntemler:

Çalışmamız, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Farabi Hastanesi, Perinatoloji Kliniği’nde, fetal anomaliler sebebiyle 24. gebelik haftasından önce terminasyon uygulanan 385 olguyu içeren retrospektif bir çalışmadır. Terminasyon verileri, 11-14 hafta (1. trimester) arası olgular ve 15-24 hafta (2. trimester) arası olgular olarak iki gruba ayrılarak analiz edilmiştir.

Bulgular:

Terminasyon olgularının %81,3’ünü yapısal malformasyonlar, %14,5’ini kromozom anomalileri ve %4,2’sini genetik hastalıklar oluşturmaktaydı. %43,4 ile santral sinir sistemi (SSS) anomalileri, terminasyonların en sık nedeniydi. Karyotip analizi yapılan 161 olgunun 56’sında (%34,8) anöploidi mevcuttu. Hem 1. trimesterde hem de 2. trimesterde gerçekleşen terminasyon sayıları, 2019 yılında en yüksekti. Değerlendirilen yıllar içerisinde terminasyon sayılarında devamlı bir artış olduğu görüldü. Sistemler ayrı ayrı değerlendirildiğinde, SSS ve yüz ve boyun anomalileri açısından 2. trimesterdeki olguların 1. trimesterdeki olgulara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu görüldü (sırasıyla; p=0,002, p=0,037). Olguların %28,3’ü 1. trimesterde, %71,7’si 2. trimesterde termine edilmişti.

Sonuç:

Terminasyon olgularının yıllar içindeki dağılımı incelendiğinde; kromozom anomalileri, kardiyovasküler sistem anomalileri ve genetik hastalıklara bağlı olguların sayısının giderek arttığı görülmektedir.

2024 ©️ Galenos Publishing House