ÖZET
Amaç:
Kolorektal kanserler, kanserden ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Bu hastalığın poliplerden geliştiği göz önüne alındığında, düzenli yapılan kolonoskopi ve polipektomi, adenom-karsinom sekansını kırarak hastalığın önlenebilir olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çalışmada “üçten fazla diminutif polipe sahip hastada her polipe eksizyon uygulanmalı mıdır?” sorusu literatür verileri ve istatistiksel sonuçlarımız doğrultusunda tartışılmıştır.
Yöntemler:
Çalısma Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi’nde Ocak 2012 ve Ekim 2020 yılları arasında kolonoskopi yapılmış olan 2.222 hastanın dosyalarının retrospektif olarak gözden geçirilmesi ile yapıldı. Hastalar, üç ve daha az polipi olanlar ile dört ve daha fazla polipi olan hastalar olmak üzere iki guruba ayrılarak incelendi. Birinci grup hastalarda, polip çapına bakmaksızın tüm polipler eksize edildi. İkinci grup hastalarda ise çapları 5 mm’den büyük olan tüm polipler eksize edildi. Eğer sadece diminutif polipozis saptanmışsa 3 adet polipe polipektomi yapıldı, diğer diminutif polipler yerinde bırakıldı. İstatistiksel analizlerde Student’s t-test, ki-kare test, Fisher’s exact test kullanıldı. Bütün istatistiksel analizler SPSS version 18.0 (SPSS Inc., USA) software programı kullanılarak gerçekleştirildi. İstatistiksel anlamlılık p<0,05 olarak kabul edildi.
Bulgular:
Toplam kolonoskopi sayısı 2.222 olgudur ve 501 (%22,5) olguda kolorektal polip saptandı. Toplam polipektomi sayısı 728 olarak gerçekleşti. Polip çapı 589 (%81,0) polipte 1 cm ve daha küçüktü. Toplam 352 (%48,4) olguda diminutif polip saptandı. Diminutif polipli olgularda en sık karşılaşılan patolojik tanı tübüler adenom-hafif displazi (%60,8) ve enflamatuvar polip (%31,0) idi.
Sonuç:
Diminutif olsun veya olmasın, kolonoskopide karşılaşılan tüm poliplere eksizyon uygulanmasının uygun olacağı kanaatindeyiz. Bu alanda daha geniş olgu serilerine sahip çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.