Bronkopulmoner Displazi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Derleme
P: 1-7
Mart 2013

Bronkopulmoner Displazi

İstanbul Med J 2013;14(1):1-7
1. Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Isparta, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 27.12.2010
Kabul Tarihi: 23.10.2012
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Klasik bronkopulmoner displazi (BPD) tanımlaması, ilk defa 1967 yılında yapılmıştır. Günümüzde Eski BPD olarak kabul edilen bu tanımlama 30- 37. gestasyon haftasında doğup ciddi solunum sıkıntısı olan olgularda gelişen, büyük havayollarında ağır hasarlanma, interstisyel ve alveolar ödem, fibrozis ve aşırı havalanma alanları ile karakterli yaygın küçük havayolları hastalığı şeklinde yapılmıştır. Bu tip tanımlamada BPD daha çok, preterm doğmuş bebeklerin respiratuvar distres sendromu (RDS) nedeniyle yüksek basınç ve oksijen ile ventile edilmeleri sonucu ortaya çıkan oksijen toksisitesi ve barotravmaya bağlanmaktadır. Ancak son yıllarda antenatal steroid tedavisinin daha düzgün yapılabilmesi, proflaktik surfaktan uygulamaları ve modern ventilasyon tekniklerinin kullanıma geçirilmesi sonucu çok küçük gestasyon yaşındaki pretermler de yaşatılabilmeye başlanmış, buna paralel olarak bu grup pretermlerde yeni bir BPD kavramı ortaya çıkmıştır. “Yeni BPD” olarak isimlendirilen bu tanımda bebeklerin daha küçük (24-28) gebelik haftasında doğduğu, başlangıçta RDS’lerinin yok veya hafif olduğu, ancak yüksek basınç ve yüksek oksijen ile ventile edilmedikleri halde birkaç gün veya birkaç hafta sonra akciğer fonksiyonlarında giderek artan bozulma ve oksijen ihtiyacında artış ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu bozulma dönemine genellikle sistemik bir bakteriyel enfeksiyon veya patent duktus arteriyozus (PDA) eşlik etmektedir. Klasik tip BPD’de akciğer parankiminde, bronşial mukozal hiperplazi ve metaplazi, yer yer amfizem yer yer de kollaps alanları, interstisyel ödem, fibrotik doku artışı saptanırken, yeni BPD’li pretermlerin akciğer parankiminde gaz değişim alanlarında azlık, kapiller damarlar ve alveol sayılarında düşüklük, daha az amfizem ve minimal fibrozis ancak daha diffüz hasarlanma görülmektedir. Bu derlemede, BPD ve BPD hakkında yeni görüşlerden bahsedilecektir.

2024 ©️ Galenos Publishing House