ÖZET
Sonuç:
Bu varyasyonun yüksek insidansının olabileceğinin bilinmesi kraniyoservikal bileşke ameliyatlarından önce ameliyat stratejisinin belirlenmesini ve hayati tehlike yaratabilecek arter yaralanmalarının engellenmesini sağlayabilir. Ayrıca, AF boyutlarının VA’nın rahatlıkla geçişine uygun olmasına karşın foramen içinden geçen diğer yapılar nedeni ile arteryel bası oluşturduğunun görülmesi foramen dekompresyonu ile olguların çoğunun rahatlama nedenini de açıklayabilir.
Bulgular:
Örneklerin %30’unda atlasta komplet tipte AF varyasyonu saptandı. Bu varyasyon iki olguda sağda tek taraflı iken bir olguda bilateraldi. AF’nin ortalama boyutları sağda D1=6 mm, D2=5,5 mm, solda D1=7,5 mm, D2=6,5 mm, VA’nın ortalama çapı ise foramen öncesi, foramen içi ve foramen sonrası sırası ile sağda 4 mm, 2,5 mm ve 3 mm, solda 6 mm, 4 mm ve 5 mm idi. Olguların hepsinde suboksipital sinir AF içerisinde VA’ya eşlik ediyordu.
Yöntemler:
AF varyasyonun insidansını ve içinden geçen VA ile olan ilişkisini değerlendirmek için renkli silikon enjekte edilmiş ve rastgele olarak seçilmiş 10 kadavranın 20 tarafı Wisconsin Üniversitesi Nöroanatomi Laboratuvarı’nda mikroşirürjikal yöntem ile incelendi.
Amaç:
Arkuat foramen (AF) atlasın posterior arkındaki vertebral arter (VA) oluğunda (sulkus arteriae vertebralis) bulunan, prevalansı bölgesel ve etnik faktörler nedeni ile değişebilen osseöz bir varyasyondur. AF’nin içindeki yapılara bası oluşturarak vertebrobaziler yetmezlik bulgularına neden olduğu düşünülse de bu kliniği açıklayacak yeterli sayıda kadavra çalışması yoktur.