ÖZET

Aort diseksiyonu çoğunlukla akut, ölümcül seyirli bir vasküler durumdur. Genellikle akut bir tablo ile karşımıza çıkan hastalığın mortalitesi ilk 48 saat içerisinde %50’dir. Klinik olarak değişik tablolarla karşımıza çıkabilse de en sık yırtıcı vasıfta göğüs ağrısı ile karşılaşılmaktadır. Ayrıca aortta tutulan bölgeye göre miyokard enfarktüsü, senkop, böbrek yetersizliği, parapleji gibi durumlarla da birlikte olabilir. Hastalık nadir olarak da asemptomatik kronik bir seyir izleyebilmektedir. Aort anevrizması seyri sırasında diseksiyon gelişebileceği gibi, kronik aort diseksiyonu seyrinde hastaların %25’inde aort anevrizması görülebilmektedir. Özellikle çıkan ve/veya arkus aort tutulumunda hem akut hem kronik durumda hastalığın mortalitesi yüksektir. Bu nedenle hastalığın tanısında klinik şüphe en önemli noktayı oluşturmaktadır. Bu yazıda asemptomatik kronik aort diseksiyonu zemininde gelişen dev aort anevrizması ve trombüs saptanan bir olgudan bahsedilmektedir. Sonuçta; ileri yaşta hipertansif hastalarda iskemik serebrovasküler olay etiyolojisinde aort diseksiyonu ve/veya anevrizması akılda bulundurulmalıdır.