ÖZET
Amaç:
Fetal renal arter Doppler ultrasonografinin, riskli gebelerdeki yeri ve önemini belirlemek.
Gereç ve Yöntem:
28 haftanın üzerindeki 60 riskli ve 35 normal gebe (kontrol grubu) çalışma kapsamına alındı. Preeklampsi (19), gün aşı rm (18), erken doğum tehditi (7) çoğul gebelik (6), diabetes mellitus (4), erken membran rüptürü ( 4) ve fetalanamali (2) bulunan gebeler riskli gebelik grubunu oluşturdu. Fetal renal arter Doppler ultrasonografi ile değerlendirilerek pulsatilite indeksi hesaplandı. Doppler bulguları iyi olmayan gebeler haftada bir kez USG ve iki kez NST ile izlendi. Her iki grup doğum şekli, doğum ağırlığı, neonatal ölüm ve amniotik sıvı volümü açısından karşılaştırıldı. X2 testi kullanarak çalışmanın anlamlılık derecesi belirlendi. P<0.05 anlamlı kabul edildi.
Bulgular:
Her iki grupta da gebelik haftası ilerledikçe fetal renal arter pulsati/it e indeksinde azalma mevcuttu (p<0.05 ). Riskli gebe grubunda non-reaktif NST'li gebelerde fetal renal arter ortalama pulsatil indeksi 3.92, reaktif NST'li gebelerde 1,62 bulundu (p<0.05). Kontrol grubunda re aktif NST' si olanlarda ortalam Pl değeri 1.88, non-reaktif NST'si olanlarda ise 2.42 olarak bulundu. Sectio oranı kontrol grubunda %37.2, riskli gebelerde %51.6 olarak bulundu. Neonatal ölüm oranı riskli gebelerde %16.7 ( 10/60), kontrol grubunda %2.8 ( 1135) oranındaydı. Ortalama doğum ağırlığı yine sırasıyla 2653,3 ve 3292.8 gramdı. Riskli gebelerde prognozun daha kötü olduğu bulunmuştur.
Sonuç:
Çalışmamıza görefeta/renal arter Doppleri; riskli gebeliklerde NST, CST, USG gibi diğer tanı yöntemlerine göre daha erken dönemde bilgi vermesi yönünden prenatal izlernde kullanılabilecek oldukça yararlı bir tekniktir. Genel bir tarama testi olarak kullanılmasından çok, özellikle yüksek riskli gebeliklerin izlenmesinde diğer yardımcı tekniklerle birlikte kullanılabilir.