ÖZET
Amaç:
Transkateter aort kapak replasmanı (TAVR) yüksek riskli aort kapak stenozu hastalarında yaygın şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Kırılganlık kardiyovasküler hastalıklarda prognozu önemli düzeyde etkileyen bir parametredir. Klinikte basit ve masrafsız kırılganlık değerlendirme yöntemlerinin tespiti ve validasyonu önem taşımaktadır. Amacımız kırılganlığın kantitatif bir göstergesi olan “psoas kas alanı (PKA)” ile “klinik kırılganlık skorunun (KKS)” korelasyonunu inceleyerek TAVR hastalarında kullanılabilecek KKS gibi basit ve ucuz bir klinik değerlendirme aracının prognostik önemini tespit etmektir.
Yöntemler:
TAVR uygulanan 61 hastanın klinik değerlendirme ile KKS’leri ve bilgisayarlı tomografi aracılığıyla PKA’ları hesaplandı.
Bulgular:
Yapılan korelasyon analizi sonucunda hastaların KKS ve PKA değerleri arasında önemli düzeyde ilişki saptandı (r=- 0,970, p<0,001). Erken kötü sonlanım gelişen hastalarda KKS değerleri daha yüksek iken (6,0±0,9 vs 3,79±1,4; p<0,000), PKA değerleri daha düşüktü (3,03±0,3 vs 6,48±1,2; p<0,000).
Sonuç:
Tüm kardiyovasküler hastalıkların kısa ve uzun dönem prognozunda kırılganlık önemli bir yön gösterici olmaktadır. Klinik olarak basit, kolay uygulanabilir ve masrafsız olan KKS, kırılganlığın kantitatif göstergesi olan ve TAVR’de prognozla yakın ilişkisi tespit edilen PKA ile ileri düzeyde korele gözükmektedir.