ÖZET
Çalışmamızda; sağ dal bloğu olan 31 olgu, transtorasik ekokardiyografi ve 24 saatlik Holter EKG bulguları yönünden sol dal bloğu olan 19 olgu ile (toplam 50 kişi) karşılaştırıldı. Olguların tümü, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye polikliniklerine başvuran ve yaşları 30-80 arasında olan kişilerden seçildi. Sağ ve sol dal bloklu olgular arasında ejeksıyon fraksiyonu, sol ventrikük sistol sonu ve diyastol sonu çapı, interventriküler septum ve sol ventrikül arka duvar kalınlığı yönünden istatistiksel olarak anlamlı bır fark bulunmadı. Transtorasik ekokardiyografide görülen aort stenozu, aort yetersizliği, sol atrium büyümesi ve sağ ventrikül genişlemesi sıklığı açısından da anlamlı değildi. Ancak, sol dal bloğu grubunda mitral yetersizlik/i olgu sayısı ve sağ dal bloğu grubunda triküspit yetersizlikli olgu sayısı anlamlı derecede yüksek bulundu. Vaka incelemesinde, 24 saatlik Halter EKG'de saptanan değerlerden QRS mesafesi, en uzun (PP) ya da (RR) mesafesi, sinüs bradikardisi, atrial fibrilasyon, ventriküler taşikardi, sinoatrial blok, atrioventriküler blok, R on T fenomeni, Wandering pacemaker, nodal ritm ve idiyoventriküler ritm özellikleri gösteren olgu sayısı açısından gruplar arası anlamlı fark bulunmadı. Öte yandan supraventriküler taşikardili olgu sayısı, sağ dal bloğu grubunda, istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu.
Sonuç olarak; mitral ve triküspıt yetersizliği ile supraventriküler taşikardi sıklığı dışında, her iki olgu grubunun, çalışılan parametreler yönünden birbirinden farklı olmaması nedeniyle karşılaştırma amacıyla transtorasik ekokardiyografi ve Holter EKG istenmesinin (eğer olgular klinik yönden stabil ve asemptomatik iseler) gereksız olduğu sonucuna varıldı.