ÖZET
Protein enerji malnutrisyonu gelişmekte olan ülkelerin süt çocuğu ve erken çocukluk dönemlerinde sıklıkla rastlanan, protein ve enerjiden değişik derecelerde yoksun kalmanın yol açtığı patolojik sendromlar grubu olarak tanımlanır. Protein enerji malnutrisyonunun prognozunu sadece klinik düzeyde tayin etmek genelde zordur, bu yüzden tanıya yönelik kesin biyokimyasal göstergelerin arayışı sürmektedir. Çalışmamızda infeksiyonu olmayan protein enerji malnutrisyonlu 32 çocukta serum total protein, albumin, transferrin, prealbumin ve retinol-bağlayıcı protein düzeyleri saptandı. Bunlar arasında sadece hasta grubu (n = 32) serum albumin, transferrin ve prealbumin konsantrasyonları sağlıklı kontrol grubuna (n= 20) nazaran anlamlı düşük bulundu (Sırasıyla pO.OOOI, p=0.05) (Değerler kontrol ve hasta gruplarında sırasıyla albumin için 4,3±0,35 g/dl, 3,66±0,64 g/dl; transferriniçin 374±53,4 mg/dL, 287±90,6 mg 1 dL; prealbumin için 21,6±8,6 mg 1 dL, 17, I ±6,5 mg 1 dL; retinol bağlayıcı protein için 6,25±2,2 mg 1 dL (Ort± SD) idi). Çalışmamızdaki hasta kan örnekleri hastaneye yatıştan 3 veya 5 gün sonra alındığından yarılanma ömrü nisbeten kısa iki protein olan prealbumin ve retinol bağlayıcı protein konsantrasyonlarının diğer araştırmalarda da bildirildiği üzere nutrisyonel destekten hızla etkilendiğini düşünmekteyiz. Protein durumunun değerlendirilmesinde albumin, transferrin gibi diğer visseral protein göstergelerine ilaveten prealbumin ve retinol bağlayıcı protein ölçümleri de faydalı olacaktır. Protein enerji malnutrisyonunu kesin olarak tanımlayacak bir test veya testler grubu ve indeksler olmadığından, laboratuvar kullanımı klinik değerlendirmeye katkıda bulunacak biçimde seçilmelidir. Enfeksiyon ve anemi varlığı bu testierin yorumlanmasını değiştireceğinden dikkatli biçimde araştırılmalıdır.