Philadelphia-negatif Miyeloproliferatif Neoplazilerde <i>NQO1 C609T (rs1800566)</i> Gen Varyasyonlarının Etkisinin Türk Toplumunda Değerlendirilmesi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Orijinal Araştırma
P: 7-12
Ocak 2020

Philadelphia-negatif Miyeloproliferatif Neoplazilerde NQO1 C609T (rs1800566) Gen Varyasyonlarının Etkisinin Türk Toplumunda Değerlendirilmesi

İstanbul Med J 2020;21(1):7-12
1. Giresun University Faculty of Medicine, Department of Medical Genetic, Giresun, Turkey
2. İstanbul University İstanbul Faculty of Medicine, Department of Internal Medicine, Division of Medical Genetics, İstanbul, Turkey
3. İstanbul University İstanbul Faculty of Medicine, Department of Internal Medicine, Division of Hematology, İstanbul, Turkey
4. İstanbul University Aziz Sancar Institute of Experimental Medicine, Department of Molecular Medicine, İstanbul, Turkey
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 16.04.2019
Kabul Tarihi: 07.11.2019
Yayın Tarihi: 03.02.2020
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Philadelphia-negatif miyeloproliferatif neoplazi (MPN); farklılaşma ve olgunlaşma kusuru olmaksızın, miyeloid hücre çoğalması ile ilişkili esansiyel trombositemi (ET), polisitemi vera (PV) ve primer miyelofibrozisten (PMF) oluşan hematopoetik kök hücre bozukluğudur. Hipersellüler kemik iliği ve periferik kanda bir veya daha fazla hücre serisinin artması ile karakterizedir. Hematopoietik kök hücrede, sitoplazmik tirozin kinaz olan janus kinaz 2 (JAK2), psödokinaz bölgesindeki V617F somatik mutasyonunun bir sonucu olarak sürekli fosforile (aktif) kalır. Fosforile JAK2 bir uyarıcı almasa bile, sinyal iletimi gerçekleştirir ve sürekli gen ekspresyonuna neden olur. Bu durum bir veya daha fazla kan hücre serisinin aşırı artışını açıklamaktadır. Nikotinamid adenin dinükleotid fosfat kinon oksidoredüktaz-1 (NQO1) tek basamakta iki elektron indirgenmesini sağlayarak reaktif ve toksik semikinon ara metabolitlerinin oluşumunu engelleyen faz 1 enzimidir. NQO1 geninin C609T polimorfizmi, enzimin kararsız hale gelmesinden dolayı enzim aktivitesinin kaybına yol açar. İki alleli de mutant olan bireylerde enzim aktivitesi görülmezken, heterozigot bireylerde orta düzeyde aktivite gözlenir. Yapılan çalışmalarda NQO1 C609T polimorfizmi ile çeşitli kanser tipleri arasında ilişki olduğu bildirilmiştir. Çalışmamızda NQO1 C609T polimorfizmi ile MPN gelişimi arasındaki olası ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır.

Yöntemler:

Çalışma grubumuzu 119 MPN hastası ve 122 sağlıklı kontrol oluşturdu. Çalışma gruplarından alınan periferik kandan DNA izolasyonu yapıldı. Janus kinase 2 (JAK2) V617F mutasyonu gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu (PZR), NQO1 C609T gen polimorfizmi PZR-sınırlayıcı enzim parça uzunluk çeşitliliği yöntemi kullanılarak tayin edildi. İstatistiksel analizlerde SPSS 21.0 paket programı kullanıldı.

Bulgular:

Hasta ve kontrol grubu arasında NQO1 genotip dağılımları açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p>0,05). ET, PMF ve PV tanılı olgular JAK2 V617F mutasyonunun sıklığı açısından karşılaştırıldığı zaman PV’deki oran daha yüksek saptanmıştır (sırasıyla; %62,5, %61,5, %78,6). JAK2 mutasyonu pozitifliği ile NQO1*2 polimorfizmi arasında ilişki saptanmamıştır.

Sonuç:

Çalışmamızdan elde ettiğimiz sonuçlara göre, NQO1*2 polimorfizmi ile MPN arasında ilişki bulunmamaktadır. Prokarsinojenlerin detoksifikasyonu ve aktivasyonu için gerekli olan NQO1 enziminin varyantları, MPN hastalarında yaygın olan JAK2 V617F mutasyonunun oluşumunu artırmamıştır. Sonuçların hasta ve kontrol grubu sayısının artırılmasıyla desteklenmesi gerektiği düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler:
Miyeloproliferatif neoplazi, MPN, JAK2 V617F mutasyonu, NQO1 C609T gen polimorfizmi