ÖZET
1990-1995 yılları arasında SSK İstanbul Eğitim Hastanesi acil cerrahi birimine baş vuran karın ön duvarına bıçaklanma vakalarında sadece peritonu delen 61 olgu seçilerek geriye bakışımlı olarak incelendi. En sık yaralanan organın karaciğer (%24) olduğu ve buna bağlı olarak sağ hipokondriuma bıçak yaralanması olgularında morbidi~nin en yüksek olduğu görüldü. Karın ön duvarı 9 kadrana ayrılarak incelendiğinde bıçak yaralanmasının en sık umblikal kadranda (%54) olduğu görüldü. Sol hipokondrium ve hipogastrik kadranlarda hiç yaralanmaya rastlanmaması ilgi çekiciydi. %23 olguda yapılan laparotomi sonucunda karın içinde hiç bir patolojiye rastlanmadı (tedavi edici olmayan laparotomi). Laparotomilerde uygulanan en sık tedavi yöntemi ise hasar gören organın (karaciğer, mide, ince barsak, kalın barsak) primer sütüre edilmesiydi. Tedavi edici olmayan laparotomiyi önlemek amacıyla periton lavajı uygulamasının tanısal değeri büyüktür ve birçok merkezde laparotomi öncesi rutin olarak uygulanmaktadır. Yine bu amaçla laparoskopi uygulanması gastrointestinal sistem yaralanmalarında sensitivitesi %18'lerde kalmasına rağmen bazı merkezlerde ilgi gören bir yöntemdir. Doğaldırki yaşamsal tehlikesi olan hastalarda laparoskopinin yeri yoktur. Preoperatif BTnin ise retroperitoneal hematom tanısında değeri tartışılmaz, ancak laparoskopi gibi gastrointestinal sistem yaralanmalarında değeri çok kısıtlı olan ve yine ancak yaşamsal tehlikesi olmayan hastalarda uygulanabilen bir yöntemdir.