ÖZET
Amaç:
Dekompresif kraniyektomi (DK), dirençli intrakraniyal hipertansiyon tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. DK sonrası kraniyoplasti endikasyonları kozmetiktir ve temel olarak serebral dokunun korunması amaçlanır. Kraniyoplasti yapılan hastalarda, hastaların nörolojik durumunda beklenmedik iyileşmeler gözlenmiştir. Bu çalışma, kraniyoplastinin beyin metabolizmasına olan etkisini ve bunun klinik sonuç ile korelasyonunu belirlemek için yapıldı.
Yöntemler:
Kliniğimizde çeşitli sebepler ile DK yapılan on iki hastaya kraniyoplasti öncesi ve sonrası 18-F işaretli florodeoksiglukoz (FDG) ile pozitron emisyon tomografisi/ bilgisayarlı tomografi (PET/BT) çekimi yapıldı.
Bulgular:
Çalışmada 11 (%92) erkek ve 1 (%8) kadın hasta vardı. Ortalama yaş 46,8±14,1 yıldı. En sık endikasyon travma (%58) iken, en sık etkilenen taraf sağ (%67) idi. FDG-PET/BT ile değerlendirilen serebral metabolizmanın, travma ile aynı taraftaki hemisferde karşı taraf hemisfer ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak azalmış olduğu saptandı (3,87 vs 2,72, p=0,012). Tüm hastalarda kraniyoplasti ile 1 veya daha fazla anatomik bölgede düzelme gözlendi (medyan: 6, minimum: 3, maksimum: 8). Kraniyoplasti her iki hemisferde FDG alımında anlamlı bir değişikliğe sebep olmamıştır (ipsilateral p=0,814, kontralateral p=0,308). Buna rağmen, hastaların kraniyoplasti öncesi ve sonrası nörolojik durumları arasında tüm hastalarda genel bir iyileşme ve semptomlarda azalma tespit edildi.
Sonuç:
Serebral metabolizmada belirgin bir artış gösteremesekte, kraniyoplastinin klinik sonuçlarda iyileşme açısından terapötik bir rolü olduğu gözlendi.