ÖZET
Amaç:
Atriyal fibrilasyon (AF), mortalite ve morbiditeyi artıran yaygın bir hastalıktır. Yeni nesil oral antikoagülanlar, atriyal fibrilasyonu olan hastalarda iskemik olayları azaltan ajanlardır. Biz bu çalışmada yeni nesil oral antikoagülan (dabigatran ve rivaroksaban) kullanan ve acil servise gelen hastalarda trombotik komplikasyon risk faktörlerini (inme, miyokard infarktüsü, sistemik embolizasyon) incelemeyi amaçladık.
Yöntemler:
Bu çalışma retrospektif olarak yöntem geliştirme çalışması olarak tasarlanmıştır. Çalışmaya Ocak 2013-Aralık 2014 yılları arasında Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği’ne başvuran 205 hasta dahil edilmiştir. Hastalar rivaroksaban kullanan ve dabigatran kullananlar olarak iki gruba ayrılmıştır. İlaç kullanımına başlamadan önceki laboratuvar parametreleri ile ilaç kullanırken acil servise başvuru esnasındaki laboratuvar parametreleri arasındaki farklılıklar analiz edildi. [Δbeyaz kan hücreleri, Δhemoglobin, Δhematokrit, Δtrombosit, Δplatecrit, Δtrombosit dağılım genişliği, ortalama trombosit hacmi (ΔMPV)].
Bulgular:
İki grup arasında CHA2DS2-VASc skorları, komplikasyonlar ve ilaç alım süresi açısından anlamlı fark yoktu. Yeni nesil oral antikoagülan kullanan her iki grupta da MPV değeri (p<0.001) açısından istatistiksel olarak anlamlı bir azalma vardı. Trombotik komplikasyonların öngörülmesinde ΔMPV optimum eşik noktası 910,7 fL, %91,7 duyarlılık ve %62,2 özgüllükte saptandı (eğri altında kalan alan: 0,805, %95 güven aralığı: 0,744-0,857, p<0,001).
Sonuç:
Sonuç olarak, acil servise başvuran ve yeni nesil oral antikoagülan kullanan atriyal fibrilasyonlu hastalar için yüksek CHA2DS2-VASc skoru ve önceki MPV değerinde beklenen düşüşün olmaması, trombotik olguları öngörmede kullanılacak basit parametreler olup klinik olarak kullanışlı olacağı düşünülmektedir.