Özgün Araştırma
Bakteriyel Sepsis Etkenine Ampirik Yaklaşımda C-Reaktif Protein ve Prokalsitoninin Rolü
1
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Biyokimya Bölümü, İstanbul, Türkiye
2
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Bölümü, İstanbul, Türkiye
3
Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı, Giresun, Türkiye
4
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, İstanbul, Türkiye
Istanbul Med J 2017; 18: 72-75
DOI: 10.5152/imj.2017.27132
Anahtar Kelimeler: Prokalsitonin, C-reaktif protein, sepsis, Grampozitif
bakteri, Gram-negatif bakteri
Özet
Amaç: Çalışmamızın amacı, Gram-pozitif (Gram+) veya Gram-negatif (Gram-) bakterilerin etken olduğu sepsis hastalarının serum C-reaktif protein (CRP) ve prokalsitonin (PCT) düzeylerinin, kan kültürü sonuçlarından çok daha erken olarak, Gram+/Gram- ayırıcı tanısında kullanılıp kullanılamayacağını belirlemektir.
Yöntemler: Şubat 2014 - Şubat 2016 tarihleri arasında kan kültürü pozitifliği ile birlikte klinik olarak bakteriyel sepsis tanısı almış olan 47 vaka retrospektif olarak çalışmaya dahil edildi. 15 Gram+ ve 32 Gram– bakterinin etken olarak izole edildiği sepsis gruplarında CRP ve PCT düzeyleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığını tespit etmek için Mann-Whitney U testi yapıldı. CRP ve PCT düzeyleri arasındaki korelasyon Spearman testi ile değerlendirildi.
Bulgular: Tüm bakteriyel sepsis vakalarının medyan CRP değeri 91,42 mg/L, medyan PCT değeri de 0,46 ng/mL olarak bulundu. Gram+ ve Gram– sepsis grupları arasında CRP ve PCT düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (sırasıyla, p=0,98 ve p=0,21). CRP ve PCT düzeyleri arasında anlamlı olarak iyi derecede korelasyon bulundu (r=0,64, p<0,001).
Sonuç: Sepsis patogenezindeki pro-inflamatuar/anti-inflamatuar yanıtların değişimini ve durumunu göz önünde bulundurduğumuzda; CRP ve PCT düzeylerinin tek başlarına, bakteriyel sepsis etkeninin tipini öngörmede yeterli olmadığını düşünüyoruz.
|
|